Sorumluluk , kişinin kendilerine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğu olarak tanımlanır. Ancak küçük yaşlarda çocukların sorumluluk bilincini kazanması için anne babalarının rehberliğine ihtiyaçları vardır. Ancak ebeveynler genellikle çocukları adına tüm sorumluluğu üstlenmeye meğillidirler. Çocuklarının yapamayacaklarına ve daha çok küçük olduklarına dair inançları aslında edinilmesi gereken sorumluluk bilincine ket vurur. Çocuklarının sorumsuzluğundan ve kendilerine olan bağımlılığından yakınan ebeveynler genellikle aşırı kontrolcü, düzenleyici, çocukları adına her şeyi halleden, onlar adına konuşan, kararlar alan ve uygulayan, kıyafetlerini seçen giydiren, yemek yediren ve yaptıkları her hatayı düzeltme eğilimde olan yapıdadırlar. Tüm bu tamamlayıcılık aslında çocuğa iyilik yerine zarar getiren ve uzun vadede ebeveynlerin çocuklarından yakınmasına sebep olan ve ebeveynleri oldukça da yoran bir tutumdan öteye gidemeyecektir. Bu çocuklar sorumsuzluk şemsiyesi altında hem gerekli becerilerini geliştiremeyecek, hem özgüven eksikliği yaşayacak hemde toplumda kendilerini ifade ederken ve işlerini hallederken bir başkasına ihtiyaç duyacaklardır bu da birey olma yolunda onları engeller.
Çocuklarımıza nasıl sorumluluk kazandıracağız?
Öncelikle tercih edilen anne baba tutumu olan demokratik tutumu sadece sorumluluk alanında değil tüm alanlarda benimsemek önemlidir. Düzenli belirlenen zamanlarda yapılan aile toplantılarında tüm bireylerin görev ve sorumlulukları teker teker paylaşılmalıdır. Çocuğum küçük henüz bunu anlamaz demek yerine en temelden bu bilici oluşturmak gerekir. Çocuğun yaşı ve gelişim seviyesine uygun görevler verilmelidir ve bu konuda mutlaka çocuğun fikri sorulmalıdır gelişim ve yaşa uygun olarak görevler revize edilmeli ve tekrar bir oturumla paylaşılmalıdır. Böylece çocuk o ailenin bir ferdi ve bir birey olduğuna dair uygun bir mesaj alacaktır. 2-3 yaşındaki bir çocuk oyuncaklarını toplayabilir, kıyafetlerini çıkarmak için çaba gösterir, 2 basamaklı basit yönergeleri alabilir, seçim sunulduğunda seçim yapabilir (2 tane kıyafet, iki çeşit yemek, iki adet oyuncak). Kitapları boyuna uygun raflara yerleştirebilir, evcil hayvan beslemede yardımcı olabilir, kirli kıyafetlerini sepete atabilir, oyun masasını ıslak bir bez ile silip temizleyebilir. Doğru davranışa dair uygun açıklamaları anlayabilir, isteklerini tek tük kelimelerle ifade edebilir. Ebeveynlerin ben çocuğumu o konuşmadan anlıyorum ve yapıyorum söylemleri çocukların konuşmaya ihtiyaç duymamaları anlamına gelir. 3 yaş gurubu çocuklar her şeyi tek başlarına yapmaya eğilimlidirler, ben merkezci ve inatçıdırlar. Onların bu istekleri görülmeli gerektiğinde yardım edilmeli, yaptıkları her şeyde arkalarında durmak ve teşvik etmek ve cesaretlendirmek gerekir. Ebeveynler bu noktada özgürlük ve kurallar konusunda dengeyi kurmalıdırlar. Cırt cırtlı ayakkabılarını kendileri giyebilir, eşofman ve çoraplarını kendileri giyebilirler. Çatal kaşık kullanımı ustaca olmasa da tek başına yemek yeme sorumluluğunu alabilirler. Basit ev işleri yapabilirler, oda toplama, ebeveyne yardım etme, diş fırçalama, el yıkama (bağımsız) gibi basit özbakım sorumluluklarını alabilirler. 4-5 yaş çocuklar artık daha usta bir şekilde anneye ev işlerinde, babaya tamirat işlerinde yardımcı olabilirler, kardeş bakımında sorumluluk alabilirler (bez getirme, kirli bezi çöp kutusuna atma, oyuncakları toparlama vb.), banyodaki tuvalet kağıtlarını takma gibi ev içi bazı uygun sorumluluklar tamamen çocuğa bırakılabilir, havlu gibi düz eşyaları katlama görevi onların olabilir kendi eşyalarını dolaplarına yerleştirebilirler, kendi kıyafetlerini seçme ve giyme sorumluluğu tamamen onlara bırakılabilir böylece mevsime uygun giyinme becerisi de geliştirebilirler, market alışverişi sonrası buzdolabına uygun ürünleri yerleştirme sorumluluğu onların olabilir, alışverişlerde en büyük yardımcı onlar olabilirler, basit bir sandviç hazırlayıp karınlarını doyurabilirler, okul çantasını hazırlamak ve okul eşyalarına sahip çıkmak tamamen onların sorumluluğunda olmalıdır. Her çocuğun potansiyeli ve yapabilecekleri farklı olmaktadır öneriler arttırılabilir, geliştirilebilir ve aile yaşam koşuluna göre belirlenebilir ebeveynlik bitmek bilmeyen öğretimin yanında yaratıcılık da isteyen bir olgudur.
Verilen görevlerin sorumluluğunu yerine getirmediklerinde cezalandırmak veya her üstüne düşen görevde ödüllendirmek doğru değildir. ( kimse siz yemek yapıyorsunuz diye size ödül vermiyor ) Ama yaptıkları tüm her şeyin sizin hayatınızı nasıl kolaylaştırdığı ve onlara duyduğunuz saygı ve güven vurgulanmalıdır. Yerine getirmedikleri görevler konusunda mutlaka geri bildirim verilmeli ancak yerine yapılmamalıdır. Örneğin okul çantasına ev etkinliğini koymayan çocuğunuzun bu konuda öğretmeni tarafından ikaz alması o davranışı bir daha yapmaması gerektiği sorumluluğunu almasını da sağlar. Sorumluluklar hemen kazandırılmaz süreç, sabır ve sebat gerektirir.