Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUK

Araştırmalar otizmin yaygınlık oranının dünya genelinde arttığını göstermektedir. ABD’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre ilkokul çağındaki 150 çocuktan 1’inin otizmli olduğunu göstermektedir. Erkek çocuklarda görülme sıklığı kız çocuklardan daha fazladır.

Aşağıdaki belirtilerle kendini gösteren, toplumsal iletişimde ve toplumsal iletişimde süregiden eksiklikler ile karakterize bir bozukluktur.

  • Karşılıklı konuşamama, olağandışı toplumsal yaklaşım, ilgi alanlarının, duygularının ve duygulanımlarını paylaşamama, toplumsal etkileşim başlatamama gibi toplumsal ve duygusal karşılıklılıkta eksiklik
  • Göz teması kurmada ve sürdürmede eksiklik, sözel ve sözel olmayan iletişimde güçlük, yüz ifadesinin ve sözel iletişimin olmaması, beden hareketlerinde olağandışılık gibi sözel olmayan iletişim davranışlarında eksiklik
  • Toplum içerisinde uygun davranışı sergileyebilmede güçlük, oyun oynamada güçlük, arkadaşlık ilişkilerinde güçlük gibi ilişki kurma,sürdürme ve ilişkiyi anlamada eksiklik
  • Yineleyici motor hareketler
  • Ritüellere bağlılık değişikliğe tolerans gösterememe
  • Kısıtlı ilgi alanları
  • Duygulara karşı yüksek veya çok düşük tepkiler gösterme

Aileler Olarak Otizmi Nasıl Anlarız ?

Otizm belirtileri erken gelişim evresinde başlar, toplumsal etkileşimler artmadan (örneğin kreş başlangıcı) kendini göstermeyebilir ya da aileler bunu fark edemeyebilir ya da öğrenilen yöntemlerle bu durum maskelenebilir. Ebeveynlere düşen görev dikkatli olmak erken gelişim döneminde çocuğun verdiği sağlıklı tepkileri dikkatle takip edebilmek fark ettikleri eksiklikleri yine dikkatle izlemek ve anlamlandırmaya çalışmaktır.

Kısaca çocuğunuzda kısıtlı göz teması, adına tepki vermeme veya geç tepki verme, anne dahil olmak üzere kısıtlı iletişim ve duygusal paylaşımda bulunma, bebekken aşırı ağlamalar ve huzursuzluklar ve yatıştırılmakta güçlük, gerekli karşılıklı duygusal tepkiyi vermeme (gülümseme vb.) belirtilerin yanı sıra çocuk büyüdükçe ve kreşe başladığında bir takım davranışlar daha fazla belirginleşmeye başlamaktadır. Yaşına uygun kelimeleri söylemede geride kalma, kendine özgü kelimeler, sesler çıkarma, ekolali (söyleneni tekrarlama), parmak ucunda yürüme, el çırpma, karşılıklı oyun oynamada güçlük, çevresindekilerle ilgilenmeme (yokmuş gibi davranma) yaşıtlarına karşı ilgisizlik gösteren davranışlar. Araba gibi oyuncakları ters çevirip tekerleklerini döndürme, dönen şeyleri izleme (pervane, çamaşır makinesi vb.) kendi etrafında dönme, nesneleri oyuncakları sıraya dizme, aynı nesne ve oyuncağa aşırı bağlılık, değişikliklere karşı aşırı tepki gösterme (örneğin ev içi eşya değişikliği okul yolunun değişikliği gb.). Ağrı ve ısıya karşı aldırmazlık hiç hissetmiyormuş gibi davranma, nesneleri koklama, nesnelere aşırı dokunma, seslere aşırı tepki verme, anlamsız gülme ve ağlama nöbetleri.

Dikkatli bir ebeveyn tüm bunları rahatlıkla fark edebilir. Erken teşhiş ve tedavi pek çok otizm belirtisi gösteren çocuğun hayatını daha uyumlu geçirebilmesine hatta bazı hafif düzeyli otizm belirtilerinin ortadan kalkmasına katkı sağlamaktadır. Otizmli her çocuk birbirinden farklıdır, gösterdikleri davranışlar, tedaviye verdikleri tepkiler, kendi yollarında ilerleme hızları da farklıdır. Bu bütünsel ve sabırlı bir çalışma gerektirir ailelerin, ruh sağlığı uzmanlarının, eğitimcilerin işbirliği içersinde çalışmalarını gerektirir. Ailelerin Otizm ile ilgili yine ruh sağlığı uzmanlarından ve eğitimcilerinden psiko-eğitim ve kabul süreci ile ilgili mutlaka destek almaları kendi psikolojileri açısından da oldukça önemlidir.

‘’ Siz var iseniz çocuğunuz vardır’’

Nisan Ayı Otizm Farkındalık Ayında tüm toplumu otizm hakkında bilinçlenmeye, onları anlamaya çalışmaya, aileleri ile empati kurmaya davet ediyorum.